Turnuvanın ilk maçının aksine pek de keyifli olmayan, aralarda temponun az da olsa yükseldiği bir maç izledik.
Fransa'nın gruplara iyi başlayamayacağı belliydi. Fakat ben daha kötü bir Fransa beklediğimi söylemeliyim. Sahaya 4-2-3-1 ile yayılmış bir Fransa vardı. Toulalan ile Diaby ileri 3'lünün arkasını kapatıyor, Ribery ağırlıklı bir hücum planıyla Uruguay'ın güzel planlanmış savunması geçilmeye çalışılıyordu.
Fakat eksikler oldu. Mesela Govou hiç top oynamadı. Keza Gourcuff hakikaten futbola yeni başlamış gibiydi. Ne doğru düzgün pas verebildi ne de doğru düzgün şut çekebildi. Bu topal 4-2-3-1'in yine de bir şekilde yıkılmamasını sağlayan isim ise Toulalan'dı. Hakikaten müthiş çalıştı. Gelişebilecek Uruguay kontralarının tamamını kesti, olumlu paslar kullandı. Diaby'nin hücuma çıkışlarında savunmasını iyi yaptı. Bugün Toulalan yerine başka biri olsaydı çok farklı bir maç seyredebilirdik Fransa aleyhine.
Uruguay ise 3'lü savunma görünümünde, rakip ataktayken 5'li savunmaya dönen bir dizilişi tercih etmişti. 3-4-1-2 gibi gözüküyordu sahada. Özellikle sağ ve sol kanatlar yoruluncaya kadar güzel de işlediler bu sistemi. Fransa'ya doğru düzgün pozisyon vermediler, Forlan'la da pozisyon buldular. Uruguay'ın ilk 11'inde ise işe yaramayan 2 adam vardı. Biri maç boyunca ofsayttan çıkamayan Suarez, diğeri ise oynayıp, oynamadığı bile belli olmayan Ignacio Gonzales. Bu iki isime rağmen sahada bir Forlan vardı ki hakikaten anlatılmaz. Müthiş bir ortasaha gibi oynadı. Suarez'i sürekli pozisyona sokmaya çalıştı, takımın pas yapmakta zorlandığı zamanlar ortasahaya gelip top dağıttı. İleride top tutup, takımını hücuma çıkardı. Hakikaten müthiş bir performans izledik bu süper adamdan. Bir de gol atsaydı tam olacaktı.
Fransa Ribery'nin kişisel becerisiyle sağdan çok geldi. Üstüne Evra'da çok fazla orayı kullanınca Uruguay'ın sağ kanadı Maximiliano Pereira sadece savunma yapmak durumunda kaldı. Neredeyse hiç çıkamadı. Fakat işlemeyen Fransa sağ kanadını Alvaro Pereira çok güzel kullandı yorulana kadar. Maç boyu her hücuma çıkıp savunmaya geldiğinde 150-200 metre katetti bu adam. Hakikaten 80'e kadar da yorulmadı ciğersiz herif.
Merakla beklediğim Lodeiro'nun çok acemice kırmızı görmesi ise hakikaten üzücüydü. Halbuki oyuna girdikten sonra Ignacio'nun yapamadıklarını yapmaya, oyunu hareketlendirmeye çalışıyordu. Yazık oldu.
Maçın fazla konuşulacak bir tarafı yok aslında. Toulalan'ın ve Forlan'ın müthiş performansları maçın güzelliğiydi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder