22 Mart 2010 Pazartesi

Mavi Ekran: Sistem'deki Hatalar


Hepimizin bildiği gibi Galatasaray'ın en büyük sorunu iç oyuncuları. Bu yüzden özellikle deplasman maçlarında Galatasaray çok sıkıntı çekiyor top yapmakta ve pozisyon üretmekte. Bunu biraz açalım;

Galatasaray'ın örnek aldığı ve her fırsatta dile getirdiği takım Barcelona. Barcelona'nın oyun sisteminin en kilit ismi Xavi ile Iniesta. Hatta Toure'yi de bu ikilinin yanına yazabiliriz. Bugün Messi çok çok fazla konuşulsa da ki hakediyor, bu isimler bana göre Dünya'nın en iyi ortasahasını oluşturuyorlar.

Örneğin Xavi;

Her maçta ortalama 60-70 kere topla buluşuyor Xavi. Her maç neredeyse 10-12 km. arası koşuyor. Fakat Xavi bir nasıl denir Essien değil mesela. Yani rakiple boğuşmuyor çok fazla. Ama Xavi sürekli topun olduğu bölgeye +1 olarak geliyor pas imkanı için. Yani Xavi'yi kendi stoperlerinin arasında top alırken de görüyoruz, sağ kanatta Messi'yle verkaç yaparken de, sol taraftan sağa Dani Alves'e uzun top atarken de. Adam her yerde çünkü.

Bizim ise en büyük eksiğimiz bu. Son Trabzonspor maçında bir forumda okuduğuma göre en çok topla buluşan isim Barış Özbek olmuş. Pas isabeti konusunda da yüzde 80'le oynamış. Şimdi benim ilgimi çeken Barış'ın pas yüzdesi değil. Topla buluşma hususu. Bunu Elano'nun yapması gerekiyor. Mesela dün Alanzinho 53 kere topla buluşmuş, yüzde 83'le isabetli oynamış. Neredeyse aynı mevkiide oynuyorlar Elano'yla. Belki Elano biraz daha geride oynuyordur. Fakat Alanzinho'daki o topa hareketlenme güdüsü Elano'da yok. Yani istikrarlı değil. Mesela Beşiktaş ile deplasmanda 1-1 kaldığımız maçta Elano çok iyiydi. Gitti top aldı, kendini gösterdi takım arkadaşlarına, 2 tane de müthiş şut çıkardı. Fakat sezonun genelinde Elano dünkü maçtaki gibi silik oynuyor. Savunması yapabileceğinin en iyisi. Asla eleştirmem bu konuda. Fakat biraz daha fazla sorumluluk alması gerekir. Çok lazım olursa stoperlerin ayağına kadar gidip topu alsın, sol beke veya sağ beke versin. Mühim değil. Ama önce etrafındakilere bu takımın futbol lideri olduğunu hatırlatması gerekiyor. Xavi'nin en az 10 km koştuğu Barcelona'da, Elano da en az 10 km koşmalı ki sistem işleyebilsin.

Elano'dan bir diğer isme, Barış Özbek'e geçelim. Şüphesiz ki bu adam beğenilmiyor genel olarak. Ben tam aksine oyunumuzu hareketlendiren bir isim olduğunu düşünüyorum. Zaten istatistiklerde sürekli topa gittiğini yani saha içinde gezindiğini gösteriyor. İşte bizim üçlü de böyle olmalı. Pas sadece topu ayaktan düzgün çıkarmayla olmuyor. Sürekli gezinmeniz lazım. Bir Barça maçında Messi'yi değil de Xavi'yi izleyin lütfen. Nerelere gittiğini, neler yaptığını. Yanlış anlamayın ben oyuncularımızdan Xavi gibi oynasınlar demiyorum. Sadece örnek alsınlar diyorum.

Barış'tan konuyu Mustafa Sarp'a getirelim.

Mustafa Sarp benim beğendiğim bir oyuncu. Özellikle baskı altındayken topu ayağından doğru yere çıkarmasını çok takdir ederim. Fakat o da pasif oynamakta. Mesela ligin ilk yarısı müthiş şekilde hücuma katkı yapardı. Çok boş koşu yapardı ileri doğru. Bunları tekrar yapması gerekiyor. Zira bunların hepsi pas opsiyonu yaratıyor. Bizim oynamak istediğimiz futbol pasif kalarak oynanacak bir oyun değil. Sürekli hareket, sürekli bir dönüşüm gerekli.

İşin savunma kısmına geçersek iyi pozisyon aldığımızı fakat özellikle dış sahalarda ön alan baskısını pek yapmadığımızı düşünüyorum. Bunun sebeplerinden en önemli olanı da Baros'un henüz takıma girememesi tabii ki. Baros sürekli rakip stoperleri yıpratan bir oyuncu. Sürekli baskı yapan bir oyuncu. İleride böyle bir santrafor, baskı yapan kanat forvetler ve bu ön alan presin ikinci kademesi olan iç oyuncuları işin savunma yönünün olmazsa olmazları. Yine Barça top kaybettikten sonra iyice bakın. Rakipten topu mümkün olan en kısa sürede almak için şok baskılar yaparlar. Rakip çaresiz uzun top oynar ve burada ileri çıkmış savunma ile fiziksel özellikleri üst düzey olan Toure bu topları toplayarak topu tekrar Barça'ya kazandırır ve Barça set oyununa geri döner.

Galatasaray'ın en büyük ve oyununu en çok etkileyen zaafları zaten bunlar. Ön alan baskısı Türkiye'de pek önemli değil fakat bu iç oyuncusu sorunsalı bir an önce çözülmeli. Mesela Ayhan biraz formda olsa Elano'ya yardım edebilecek yegane oyuncudur. Keza Barış, Ayhan kadar ayağına hakim olsa Galatasaray bugün güle oynaya şampiyon olurdu. Zira o gerekli fiziksel özellikler Barış'ta var fakat çok savruk bir oyuncu Barış.

Bu sorunlar muhtemelen bu sene düzelmeyecektir. Zaten olası bir şampiyonluk kaybının baş sebebi bu iç oyuncu sorunsalıdır. Savunmanın top özürü Neill ile, forvet eksiği Jo ile kapandı. Fakat iç oyuncusuna çözüm bulamadık maalesef.

Mesela Trabzonsporlu Selçuk veya Colman bizde olsa şampiyonduk. Çünkü bu oyuna en yatkın isimler bana göre onlar Türkiye'de. Sarp/Topal/Barış - Colman - Elano, Selçuk - Colman - Elano üçlüsü müthiş 4-3-3 iç oyuncuları olurlar.

Eldekilerle bu pek olacakmış gibi durmuyor maalesef. İş Ayhan'ın bir süpriz yapmasına veya Elano'nun kendini göstermesine, bu genele yaydığı pasiflikten kurtulmasına bakar. Elano daha mantıklı gibi.

Çözüm tez vakitte gelir umarım.

Hiç yorum yok: