26 Mart 2010 Cuma

Bir Belediyespor Klasiği: İ. B. Belediyespor 2 - 1 Bursaspor


Belediyespor'un ligin tepesindeki takımları yenme alışkanlığı vardır ki özellikle Fenerbahçe bu konuda çok çeker. Mesela geçen sene Sivasspor'u da yenmişlerdi. Bizden puan aldılar son dakikada ve lider yapmamışlardı.

Bu sefer de Bursaspor'a çelme taktılar. Öncelikle maçın keyifli olduğunu belirteyim. Bursaspor'un topla oynadığı, Belediyespor'un çok akıllı hücumlar yaptığı veya yapmaya çalıştığı ama maçın genelinde yarısahasından çıkamadığı bir maç oldu.

Maçın başında klasik bir Bursaspor baskısı izleyeceğimizi düşünüyordum. Fakat Belediyespor buna izin vermedi. Çok iyi ve akıllı paslaşarak bu olası baskıyı tamamen kırdı. Daha sonra hakikaten çok basit bir korner organizasyonuyla golü buldu. Bursaspor yeniden tempo ayarlamak istedi fakat Belediyespor buna da izin vermedi. Özellikle bugün çok yerinde paslaştı Belediyespor ilk yarı. Kısa veya uzun pas konusunda çok iyilerdi. Bursaspor'un hızlı hücum oyuncuları sayesinde hızlandırdığı tempoyu da düşürmüş oldu.

Sercan, Volkan Şen, Turgay gibi oyuncuların geniş alanda yakaladığı savunmaya neler yapabileceğini bilen Abdullah Avcı, savunmasını neredeyse cezasahasının içine kurmuş. Önüne de Efe ve Serhat gibi hakikaten bu ligin en tecrübeli ve artık bu tür maçların üstadı olmuş iki oyuncuyu yerleştirmiş. Onlarında yanına Hasan Ali ki Galatasaray'a bu sene son dakika golünü atan adamdır, gelmiş ve sağlam bir alan savunması için güzel bir plan kurmuş.

Fakat kusursuz işlemedi bu planı. Bursaspor o kadar geriye kurulmuş savunmada bile Sercan'la etkili olabildi. Bunun sebeplerinden biri Barbosa'nın oynamaması tabii ki. Vinicius ile birlikte birbirlerini tamamlayan oyuncular. Yıllardır beraber oynuyorlar. Genç Mahmut biraz sakarlıklar yaptı. Bu pozisyonlarda ise Sercan'ın gerek en büyük eksiği olan son vuruşları, gerekse bu maç tam konsantre olmaması sebebiyle sürekli ofsayta düşmesi yüzünden gol fırsatlarını kaçırdı.Bu baskı sürerken Belediyespor Hasan Ali'yle müthiş bir gol attı. Bu adam sanırım kötü gol atmıyor. Galatasaray'a attığı gol de çok güzeldi. Bugün de çok akıllı bir plaseyle Ivankov'u avladı.

Bu golden, ilk yarı sonuna kadar müthiş panik yaptı Bursaspor ve iki yüzde yüzlük pozisyon daha harcadı Belediyespor. Özellikle Efe'nin kaçırdığı pozisyon hakikaten çok acayip. Bursaspor ise çok agresifleşti bu arada. Eğer hakem, hakem olsa Ozan, Ali Tandoğan ve Hüseyin Çimşir'e sarı kart çıkarırdı. Fakat Bünyamin Gezer hakem olunca olmaz böyle şeyler. İlk yarının en ilginç istatistiği sanırım Serhat Gülpınar'ın 6400 km. koşması oldu. İkinci yarı 10 küsür km.'ye çıkmıştır. Tam göremedim.

İkinci yarıyla Bursaspor yine saldırdı, Belediyespor yine kapandı. Hakemin Ali Tandoğan'a göstermediği bir kırmızı kart var bu arada. 70'ten sonra Bursaspor müthiş yoruldu yalnız. Batalla'nın oyuna girmesiyle biraz daha pas yapsalarda genellikle çok acayip şekilde hücumları yediler. Özellikle Volkan Şen rezalet oynadı bugün. Golü atsa da bu böyle. Volkan Şen'in yaptığı top kayıplarının haddi hesabı yok sanırım. Goldeki vuruşu çok iyiydi yalnız. Tebrik edelim.

Golden sonra daha iyi oynaması gereken Bursaspor. Daha da kötü oynamaya başladı. Pas yerine, dribbling ile bir şeyler yapmaya çalıştılar. Bu dakikalarda Volkan Şen daha da top ezdi. Volkan değil Ozan İpek'in kanadından gelmeye çalışsalar belki daha etkili olabilirlerdi. Eh böyle organize olamayan bir hücum hattı Belediyespor için nimet. Cezasahasını iyi doldurdular, gelen uzun topları karşıladılar, zaten çökmüş olan Bursa ortasahasındaki tüm ikili mücadeleleri kazanıp, skoru korumayı başardılar.

Bu skordan sonra Bursaspor'un kaybettiği bir şey yok. Hala liderler, hala ipler Bursaspor'un elinde. Yalnız bu panik havasını dağıtmaları lazım. Özellikle Ertuğrul Sağlam'ın daha sakin olması, mümkün olduğu kadar daha az küfretmesi lazım kenarda. Boşuna bağırmasınlar çünkü "Adam gibi adam Ertuğrul Sağlam" diye. Taç konusunda bile nice küfürler ediyor yahu. Sen böyle olursan, zaten baskı altındaki oyuncular nasıl sakin kalıp atak yapacak?

Bursaspor'un zor maçları da başlıyor tabii. Antalyaspor, Gaziantepspor, Beşiktaş, Gençlerbirliği ve ligin kilit maçlarından biri olan Galatasaray. Bu baskıyı kaldırır, bu takımları yener de şampiyon olursa tebrik edilir zaten. Müthiş bir başarı olur bu. Şu görüntü, Bursaspor'un haftalar ilerledikçe daha kırılgan bir takım olduğunu gösteriyor. Geçen hafta Denizlispor gol attıktan sonra çözülmüştü Bursaspor mesela.

Belediyespor'da ise Tevfik'in çok iyi oynadığını söylemek gerekiyor. Takımı hücuma çıkaran bir numaralı adamdı. Leverkusen altyapısında eğitim almış, soğukkanlı ve yetenekli bir oyuncu zaten. Ankaraspor transferi çok yanlıştı. Fakat Abdullah Avcı çok güzel kullanıyor Tevfik'i. Yine Belediyespor'da Efe'nin ve genç Hasan Ali'nin iyi oynadığını söyleyebiliriz. Efe özellikle Bursaspor'un ön alan baskısını çok iyi paslarla kırdı. Hasan Ali ise görevini yapmasının üstüne bir de gol attı zaten. İkinci yarıdaki çok iyi oyunuyla Ali Güzeldal'ı da ekleyebiliriz buraya. Trabzonspor altyapısı görmüş bir adam Ali. Biraz sakatlık talihsizliği, biraz belki de kendi çalışmaması yüzünden pek yükselemedi. Bu maç potansiyelini gösterdi tekrar. Yaşı biraz geçse de hiçbir şey için geç değil. Belki iyi bir patlama yapabilir.

Takım savunması konusunda ise sıkıntı yaşadı Belediyespor. Barbosa'nın eksikliği en büyük sebep olsa da özellikle golden sonra çok acayip boşluklar bıraktılar. Golde zaten tamamen Belediyespor'un armağanı oldu. Cezasahası içinde verkaç yaptı yahu Bursaspor. Eğer Bursaspor soğukkanlı olabilse, akıllı hücumlar geliştirse maçı 2-0'dan bile çevirirdi.

Sonuç olarak Bursasporlular üzülmesin. Dediğim gibi hala kendi ellerinde şampiyonluk düğümü.

Hiç yorum yok: