9 Mart 2010 Salı

Bir Başka Mehmet Topal


Bu sezonun şüphesiz Ayhan Akman'la birlikte en formsuz oyuncusu, hatta Ayhan Akman'ın son 2 haftaki fena olmayan oyunu ile birlikte bu alanda tek başına kalmış oyuncusu Mehmet Topal.

İlk geldiği sene, ikinci ligden gelen bir oyuncuda pek göremediğimiz özgüveni, korkusuz oynaması, top çalmadaki büyük yeteneği ile Patrick Vieira yorumları almıştı. Liverpool deplasmanında korkusuzca oynayan Mehmet Topal'dan, son Es-Es maçındaki eli ayağı titreyen, sürekli pas hatası yapan Mehmet Topal'a evrilme nasıl oldu bilemiyorum.

Son 2, hatta 3 senedir takımın en güvenilir oyuncularından biri Mehmet Topal. Çektiği şutlar, top çalmaları derken geçen sene bir özellik daha eklemiş kendine ve çok iyi bir şekilde çapraz paslar atmaya başlamıştı. Onun yanına bir adam arıyorduk biz. Onun yerine değil. Böyle bir adam bu sene sürekli düşüşte. Önce o eskisi kadar şut çekmemeye başladı. Daha sonra o hayran olduğumuz top çalma yeteneği gitti. Hırsı azaldı, sahada dolaşan bir adam oldu. Şimdi ise pas bile vermekten aciz, oyunu sürekli ağırlaştıran bir Mehmet Topal izlemeye başladık.

Top kendisine gelirken etrafına bakmayan, topu durdurup, düzelttikten sonra bile çok garip pas verebilen bir adam oldu Mehmet Topal. Parladığı tek maç Dinamo Bükreş deplasmanı ki o oyununu bu sene 15-20 maçta oynayabilseydi bu sene çok çok rahat bazı maçları kazanabilirdik. Bunlardan biri de dünkü Eskişehirspor maçıdır. Çok gariptir; 2 senedir en kötü maçta bile yaptığı klasik hareketlerini yapamıyor. Özellikle dün bir şut çekti ki Mehmet Topal'ın bu sene bittiğinin ispatıdır; İkinci yarı korner kullanıyor Arda. Kısa bir pasla topu Ayhan'a, Ayhan ise önü boş olan Mehmet'e aktarıyor topu. Mehmet Topal o topun gelişine şut çekiyor. Şut denebilirse. Ne sert, ne isabetli. Kimse vurmasa topa sanırım kaleye bile yetişmeyecek top.


Bunun sebebini iyi aramalı Galatasaray. Zira Mehmet Topal son dönemde yetişmiş en farklı yeteneklerden biridir. Hem top tekniği, hem fizik kuvveti, hem ofansif, hem de defansif oyunu iyi olan bir ön libero. Çıkar şut çeker gol atar, hızlı bir hücumu çok temiz bir müdehale ile keser. Sıkışmış bir oyunu güzel bir uzun topla sağa veya sola doğru açar. Böyle farklı bir liberodur. Sorun Avrupa'dan gelen teklifler midir? Sorun kontratındaki para mıdır? Sorun özel hayatı mıdır? Sorun bu sene yaşadığı sakatlığın getirisi midir?

Sakatlık konusu olduğunu düşünmüyorum. Zira oyundan düşmüyor Mehmet. Tamamen düşüncesi başka yerlerde. Dün çıkmadan önce attığı bir pas vardı. Tabii ki rakibe attığı bir pas. Orada bile belliydi kafası başka yerde olduğu. Sebebini çözmeli Galatasaray. Gerekirse Mehmet'e psikolojik yardımda bulunabilir. Bu süre boyunca da oynamaması takım adına ve Mehmet'in oynayıp, hata yaptığı için bozulan morali adına iyi bir gelişim olacaktır. Çünkü pas veremedikçe, şut çekemedikçe, top çalamadıkça Mehmet daha fazla silikleşiyor maçta.

Sonuç olarak ilk geldiği sene bile inanılmaz bir özgüveni olan Mehmet Topal gitmiş, yerine ikinci ligde bile yedek kalabilecek kadar pasif, cesaretsiz bir oyuncu gelmiştir. Sorun oynayamamak değildir ki 2 senedir ilk 11'de maçlara başlıyor Topal.

Sorun başka. Sorun kafada, düşüncede.

Bunu çözmek zorunda olan ise Galatasaray'ın yardımıyla Mehmet Topal.

1 yorum:

Marat dedi ki...

mehmet topal daha önce batista ve bülent akın örneklerindeki gibi çok koşan,top kapan ama bunu kullanamayan bir adam..oyun kurabilme yeteneği de olsa zaten 1.sınıf futbolcu kalitesine erişecek. bir de bence şansına attığı bir kaç gol dışında uzaktan şutlarını geliştirirse o zaman top class olur ki tadından yenmez...