5 Nisan 2010 Pazartesi

Ve Şampiyonluk Gider: Sivasspor 1 - 1 Galatasaray


Gece ile gündüzü izlediğimiz bir maç oldu.

İlk yarı hakikaten iyi paslaşan bir Galatasaray izledik. Özellikle 39. dakikada rakip yarı sahada yapılan 10'ya yakın kısa pas hakikaten görmeyi özlediğimiz durumlardandı. Mesela duran topları bir organizasyonla kullanmayalı çok olmuştu. Rijkaard Fenerbahçe maçından sonra format atmıştı futbolcularına. Bu bariz. İlk yarı hakikaten pozisyon bulan, 3 gol çok rahat yapabilecek oyunu oynayan Galatasaray'dı.

İkinci yarıyı ise Aykut'un açıklamalarında aramalı Galatasaray'lı. Rijkaard'ın Elano hamlesi, Jo hamlesi takımı ileri çıkarmaya yetmedi. Takımın deplasman kayıpları, inanılmaz bir özgüven eksikliğini tekrar ortaya çıkardı. İki iç oyuncusunun ön libero, ön libero olan Mehmet Topal'ın stopere kaymasını engelleyemedi bu hamleler. Çünkü siz ne yaparsanız yapın, oyuncunun psikolojisini etkileyemezsiniz.

Maçın başına dönelim;

Topu havalandırmayan, Ayhan, Barış, Gio, Sabri, özellikle Mehmet Topal, Sarp ile topu sürekli kanatlara taşıyan, geniş alanda oynayan, kısa paslarla oynayan bir takım izliyorduk. Ön alan baskısı ve özellikle Mehmet Topal'ın ilk yarıdaki oyunu hakikaten çok iyiydi. Uzun süre sonra Mehmet Topal'ı böylesine iyi oynarken gördüm doğrusu. Sarp ve Barış'ın hücuma çıkışları ile pozisyonlar bulacağımız belliydi ki Ayhan'ın hakikaten müthiş bir pasıyla Galatasaray golü buldu Barış ile.

Bu dakikadan sonra bir 5 dakika Sivasspor çok iyi bir baskı yaptı. Pozisyonda buldu fakat Aykut izin vermedi. Daha sonra Galatasaray yine topu yere indirip ilk yarıyı bitirdi. İlk yarıdaki oyunu görünce ikinci yarının böyle olacağını hiç tahmin etmemiştim doğrusu. Zira hakikaten modern bir 4-1-4-1 oynuyordu Galatasaray. Ayhan ve Gio sürekli içe katediyor, Barış ve Sarp sürekli hücuma ekstra adam oluyor, Mehmet Topal ise oyunun sıkışmasına hiç izin vermiyor, doğru yere, doğru pası atıyordu.

İkinci yarı ise Sivasspor'un doğal baskısıyla başladı. Galatasaray 70'e kadar oyunu götürse, 2 gol pozisyonu çıkarsa da 70'den sonra yavaş yavaş kendi sahasına çekilmeye başladı. Özellikle 80'den sonra tamamen ortasahayı boşalttı Galatasaray. Böyle olunca Sivasspor defansı rahat uzun top imkanı buldu. Pozisyonları karşılasa da Galatasaray, orta alan boş olduğu için dönen toplar Sivasspor'da kalmaya başladı. Galatasaray'ın kendi kendine yenileceği bir başka maç olacağı yavaş yavaş belli olmaya başladı.

Rijkaard da bunu gördü ve Jo ile Elano hamlelerini yaptı. Fakat Aykut'un dediği gibi bu özgüven eksikliği çok başka bir şey. Yani ne yapılırsa yapılsın takımın özgüveni yetmiyor hamleyi hayata geçirmeye. Bu yüzden Rijkaard'ı pek hatalı bulamıyorum. Tabii ki çöp televizyonlarımız yine Rijkaard'ı osursa da eleştirsek diye beklediği için istifaya kadar bir ton laf söylenecektir. Hatta sanırım Hikmet Karaman gelmeli diye propoganda bile yapılmaya başlandı zaten. Neyse. Doğru düzgün futbol konuşmak gerekiyor. 4-1-4-1'i bile sahada göremeyen adamlar yorum yapıyorken zor tabi bir şeyler söylemek.

Sivasspor'un oyununa biraz bakarsak rezalet bir savunmaları olduğunu söylemek gerekiyor. Küme düşmeyeceklerdir büyük ihtimalle. Fakat Yasin ile Sedat'ın oluşturduğu defansa sadece özgüveni eksik Galatasaray gol atamaz sanırım. 4-5 tane rahat pozisyon bulup 1 gol çıkarmak Galatasaray'ın realitesi bu aralar. Skora bağımlı olmadığım için bu yüzden Rijkaard kalmalı diyorum. Artık yeni başlangıçlar sona ermeli.

Galatasaray'ın bu özgüven eksiğini gidermesi için kesinlikle kazanması gerekiyor. Fenerbahçe'nin 7 maçlık galip gelememe sürecinde neler yaşandığını biliyoruz. Basit hatalar, kaçırılan goller vs. vs. Galatasaray'ın şampiyonluk şansı bana göre kalmadı. İlk 2 şansı var mı? Deplasman karnesi belirler bu durumu. Şu an için bu da zor. Halbuki fikstür görünürde Galatasaray'dan yana gibi duruyor. Fakat sadece görünürde.

Hakem konusunda ise yönetimin her hafta olduğu gibi rezalet olduğunu söylemek gerekir. Maçın başından sonuna kadar standart olmayan kararlar, Sivasspor'un Keita'sına bir türlü çıkmayan sarı kartlar, maçın sertleşmesinde tepki veremeyen bir hakem. Barış'ın pozisyonuna ise yorum yapmıyorum. Doğru bir karardı. Fakat dirsek atan, her pozisyonda tekmeleyen Sivasspor'un Keita'sına kart göstermezsen, o oyuncular maçın stresiyle o tekmeyi atar.

Kim ne yorum yaparsa yapsın, Rijkaard kesinlikle kalmalıdır. Kesinlikle kalmalıdır. Kesinlikle kalmalıdır!

Hiç yorum yok: