7 Nisan 2010 Çarşamba

Bir Yaratıcı Deha Olarak Erhan Telli


Biliyorsunuz Erhan Telli'nin transfer döneminde vs. müthiş diyalogları vardı. Böyle ozanların birbirini taşladıkları gibi taşlardı iki taraf seçip. Keza yine bir yalan haberi yüzünden tokatlanmışlığı bile vardır. Yine bir haber yapmış ve tabii ki tıpkı Gökmen Özdemir'in yaptığı gibi "ismini vermeyen bir futbolcu" tarafından sözde itiraflar başlığıyla bir haber yayınlamış. Ben yorulur artık bu kadar yaratmaktan diyordum ki adam Pink Floyd elemanı çıktı. Yaratıcılıkta sınır tanımıyor artık. Müthişsin Erhan Telli diyor, haberi kopyalıyorum;

Şok İtiraflar !

GAZETE HABERTÜRK / Erhan TELLİ

Sivas’ta son dakika golüyle şampiyonluk yarışına havlu atma noktasına gelen G.Saray’da kazan kaynamaya başladı. Adını vermek istemeyen bir futbolcu, HABERTÜRK’e kötü gidişatın nedenlerini teker teker sıralarken, takımdaki en büyük sorunun ise ‘güven bunalımı’ olduğunu söyledi. İşte çok konuşulacak itiraflar:

‘SÜREKLİ KADRO DEĞİŞİYOR, İYİ OYNASANIZ FARK ETMİYOR’
“Deplasmanlarda kazanamamak artık kâbusumuz haline geldi. Ne yapsak bir türlü sonuç alamıyoruz. Takım neredeyse her hafta başka bir onbirle sahaya çıkıyor. Bir gün onbirdesiniz, bir bakıyorsunuz daha sonraki hafta yedeksiniz. İyi de oynasanız fark etmiyor. Sürekli oynamayınca da gücünüz kayboluyor. Takımda kimsenin kendine güveni kalmadı. Bazı arkadaşlarımız maç içinde top ayağına geldiğinde artık ne yapacağını şaşırıyor. Ya taca atıyor ya da rakibe veriyor.”

‘JO VE DOS SANTOS’UN ÇOCUKÇA HAREKETLERİ VAR’
“Yabancı oyuncular kafalarına göre takılıyor. Burada olmalarının, G.Saray’da oynamanın önemini, ciddiyetini anladıklarından emin değilim. ‘2 ay sonra nasıl olsa gideceğiz’ diye düşündükleri için verimli olamıyorlar. Takım oyununa katkıları “Yok” denilecek kadar az. Zaten Jo ve Dos Santos yaşları küçük olduğu için çocukçahareketler içindeler. Ayrıca Elano’nun vermesi gerekenle verdikleri de zaten ortada.”

‘KEWELL’IN AYRILACAĞINI FLORYA’DA HERKES BİLİYOR!’
“Baros’un yaşadığı sakatlığın ardından Nonda’nın gönderilmesi, tabii ki takımın gol yollarında sıkıntı çekilmesine neden oldu. Kewell’ın sakatlığı da buna tuz biber ekti. Aslında Kewell’ın bu sezon sonuna kadar oynayamayacağı Florya’da herkes tarafından biliniyordu.Tıpkı sezon sonunda Galatasaray’dan ayrılacağının bilindiği gibi!.. Ama yine de Nonda ile yollar ayrıldı. İşte bu durum takım içindeki dengeleri de bozdu.”

‘SANIRIM ‘PARAYI ALANLAR DÜŞÜNSÜN’ MANTIĞI OLUŞTU’
“Takım içinde iki grup futbolcu tipi oluştu. Birincisi çok para alıp koşmayanlar... İkincisi, az para alıp çok koşan ve saha içinde askerlik yapanlar. Hiç kimse eskisi gibi savaşmıyor, tekmeye kafasını uzatmıyor. Sanıyorum az para alan futbolcuların kafalarında, Parayı alanlar düşünsün. Takımı ben mi kurtaracağım’ düşüncesi de var. Diğerlerinin zaten umurunda bile değil.”

‘HOCA ARTIK BAZI ŞEYLERİ KONTROL EDEMİYOR’
“Hocamız, sezon başından beri ‘Sizi kampa almayacağım’ diyordu. Ama Fenerbahçe’ye yenilince aniden kamp yapılmasına karar verildi. Aslında bu durum bile hocanın da artık bazı şeyleri kontrol edemediğinin bir göstergesi. Sivas maçından sonra kimsenin ağzını bıçak açmıyordu. Sahada resmen rakipten dayak yiye yiye bu sonucu aldık. Hakemler de buna göz yumdu. Yapılacak tek şey kalan maçları kazanmak. Bu moral bozukluğuyla bunu nasıl başarırız bilemiyorum. Şampiyonluk artık bir mucize olur. Şampiyonlar Ligi de çok zor. Bunun için de rakiplerin puan kaybetmesi lazım.”


Erhan Telli ve onun gibi olan leş kargalarına selamlarım olsun. Muah!

1 yorum:

Marat dedi ki...

Türk futbolcuların bu kadar uzun ve anlatım bozukluğu içermeyen cümleler kurabildiğine inanalım mı? he derler ki editör elinden geçti. he işte o editörün elinden geçmesi için futbolcuya zaten gerek yok bu ülkede derim.nası diyordu yılmaz erdoğan ın reklamındaki çocuk;

-hem yazdım hem oynadım