Ayrıntılı yazmaya gerek olmayan bir maç izledik. Neden yok çünkü geçmişte yazılmış İ.B.B maçlarının aynısı oynandı. İskender, Tevfik, İbrahim üçlüsü yine hızlı toplarla gol aradı, yine buldu, yine rakip taraftar deli edildi, taraftarın çileden çıkması Belediye'nin rakibini telaşlandırdı. Bu kaostan Belediye 3 puanı yine çıkardı.
Beşiktaş'ın 10 yabancı oyuncusu, bir tomar da yerli oyuncusu olduğu düşünüldüğünde Schuster'in rotasyona gitmesi normal olarak anlaşılabilir. Sahaya sürdüğü kadroda esas sistemi bozmadan, sadece oyuncular değiştirilerek kullanılan bir kadro. Tabii ki Schuster'in oyununu bozan etkenler de bu kadro ile alakalı. Birincisi Guti yerine kullandığı Delgado o bölgenin oyuncusu değil. Schuster oynayabilir diye düşünmüş olmalı fakat Delgado o bölgede oynayabilecek kadar futbol aklı olan, sakin ve soğukkanlı bir adam değil. Doğru kararlar vermek lazım orada oynamak için. Boş alanları iyi seçmek, sıkışan oyunu iyi açmak lazım. Delgado böyle bir adam olmadığı için Beşiktaş bugün yaratıcı oyun kısmında çok zorlandı. Öte yandan 4-2-3-1 sisteminde, üçlünün ortasında yer alan Nihat'ın da o pozisyonda pek verimli olamaması işi sadece Quaresma'nın ayağına bıraktı.
Şimdi muhtemelen defans bu kadar ileride kurulur mu diye konuşmalar olacaktır. Doğaldır. Rakibi yarısahaya hapsedeceksen savunmayı öne çıkarman şart! Başka türlü o baskıyı hissettiremezsin rakibe. Savunma ileri çıkınca ofsayt taktiğiyle oynaması da doğal. Belediyespor'un da bu kadar iyi gözükmesi bu tip savunma anlayışına panzehir olabilecek müthiş kontra elemanlarının olması. He fiziksel özellikler bakımından söylüyorum. Yoksa akıllı 3 forvet, bugün 5 tane de atardı orası ayrı. Fakat bunların hepsi zaman işi. Zamanla ileri uç elemanları ileriye kurulmuş olan defanslar için önemlerini anlayacaklar. Daha etkili baskı yapıp, rakibin dengeli top çıkarmasını engelleyecekler. Hemen bu böyle olmaz demezler umarım. Öndeki etkisiz baskı ve orta alanda Delgado'nun katkıda bulunamadığı agresifliktir bugün Belediyespor'a pozisyon veren. Defansın ileride olması değil.
Neyse pek uzatmak istemiyorum. Zira klasik bir maçtı. Eğer henüz maçın başında Nihat altıpastan topa dokunabilseydi 3-4 fark olabilirdi. Fakat Belediye gol yemedikçe daha fazla konsantrasyonunu arttıran bir takım. Kadroları da neredeyse hiç bozulmadığı için harika bir uyumları var. Bu tip maçlarda ise güzel bir taktikle rakibi bitiriyorlar. Önce kontralarla gol arıyorlar. Gol gelince direkt olarak zaman geçirmeye başlayıp taraftarı delirtiyorlar. Bugün maç bitimine 30 dakika varken BJK seyircisi tepki koymaya başladı. Fakat bunu İ.B.B'ye karşı kullanamazlar. Onlar yıllardır seyircisiz oynamaya alışkın bir takım. Bu tepki Beşiktaş'ın paniklemesini sağladı. Böylece İ.B.B'nin istediği kaos ortamı yaratılmış oldu. Önce pas hataları başladı, daha sonra göbek yokoldu. Böylece Belediye ikinci golü de buldu. Tek ilaç var Belediye için; sakin oynayacaksın. Top çevireceksin. Topun ayakta kalmasını sağlayacaksın. Başka türlü olmuyor.
Schuster muhtemelen eleştirilecektir ki şu an Rıdvan saçmasapan şekilde eleştiriyor zaten. Umarım ciğeri beş para etmeyen adamlar tarafından harcanmaz. Belediyespor'a da tebrikler.
Son olarak Beşiktaş taraftarının Nihat ve Delgado'ya yaptıklarının ayıp olduğunu söylemek lazım. İlk kötü skorda gemi terkedilmez, Quaresma diye tezahürat yapılmaz. Ayıptır.
Daha yolun başı. Gerek yok böyle şeylere.
1 yorum:
nihat da o formanın hakkını versin o zaman. geçen sezon 2 gol attı, bu sezon topa vuracak hali kalmamış. koşmuyor, tembel. quaresma ve ibrahim üzülmez'e bakıp da utanması gerekir.
Yorum Gönder