3 Temmuz 2010 Cumartesi

1/8: Almanya 4 - 0 Arjantin


Almanya bir 4'leme daha yaparak yarı finale yükseldi.

Maç için konuşulacak çok şey var. Messi'nin inatla 3'lü önünde kullanılması konuşulabilir, Schweinsteiger'ın müthiş iç performansı, Mesut'un özellikle son 30 dakikadaki performansı vs. vs.

Biz en başa, maça başlanılan onbirlere dönelim;

Arjantin yine 4-3-1-2 gibi bir dizilişle sahadaydı. Bana göre ilk golü çok erken yemeseler bir şeyler yapabilirlerdi. Zira Maradona bir sürü yanlış seçime rağmen, Almanya'nın pas alışverişini kesebilecek bir sistemle oynadığını gördük maçın ilk 20 dakikasından sonra.

Almanya ise klasik başlangıcı olan 4-2-3-1 ile çıktı. Yine tıpkı Skibbe'nin Galatasaray'ı gibi hücumlar seyrettik. İlk golü bulmak Almanya için olmazsa olmaz bir durum. Bundan önceki maçlarda da ilk gol gelene kadar Almanya oyunu kontrol etmiş, golden sonra müthiş hızlı ataklarla rakibini bitirmişti. Zaten bunu istatistiklerde de görebiliyoruz. Toplam 529 pas yapmış Almanya. Arjantin'den 100 kadar daha az yani. Ve paslardaki isabet oranı yüzde 63 gibi son derece kötü bir rakam. Bunun temel sebepleri var tabi. Birincisi 20. dakika ile 68. dakikalar arası Arjantin'in planının işlemeye başlaması;

Şöyle ki Arjantin'in bekleri bildiğiniz gibi stoperden devşirme bekler. Arjantin hücuma kalktığında bu oyuncular iç pozisyonuna geçip ortasahayı dolduruyorlar. Böylece Arjantin'in kanat oyuncuları sağ ve sol forvet gibi oynayabiliyorlar. Bu da tam 7 oyuncunun rakip sahada baskı uygulayabilmesi demek oluyor. Bu hayli cesur ve 2. gole kadar da efektif bir taktik oldu doğrusu. Top kayıplarının, pas hatalarının çokça olması dikkatinizi çekmiştir.

Almanya'nın pas yüzdesini düşüren 2. sebep ise çok süratli hücuma çıkma çabası. Orta ve uzun mesafeli pasları Mascherano, Demichelis ve Burdisso iyi topladığı için pas oranı çok düştü Almanya'nın. Bu da zaten oyunu Arjantin'in hükmetmesi anlamına geldi. Tevez'in, Messi'nin, Di Maria'nın, Maxi'nin bir çok kez kez top taşımasını izledik.

Maça tekrar dönersek Almanya'nın golle başlaması, Löw'ün belki de isteyeceği tek şeydi şu maçta. İlk golü atmak demek, Almanya için maçı kazanmanın yarısı. Arjantin gibi organizasyon konusunda hayli zayıf olan bir takımı ise şok eden bir başlangıç. Zaten ilk 20 dakika bocalayan, ne yapacağını bilmeyen Bir Arjantin seyrettik. Topu bile ayağına alamadı Arjantin. 20. dakikadan sonra ise Arjantin'i oyunda tutan Mascherano, Demichelis ve Burdisso üçlüsünün savunmadaki son derece başarılı oyunudur. Özellikle Mascherano bugün ortasahayı tutan tek isimdi.

Almanya'nın 20 ile 68 arası bu döngüyü kıramamasının sebepleri pas yüzdesinin son derece düşmesi olduğunu söylemiştik. Diğer sebep ise özellikle 4-2-3-1'in, o 3'lüsünün sertliğe karşılık veremeyip oyundan kopması oldu. Arjantin'in oyunu çok dar alana sıkıştırdığı anlarda Arjantin'in sertliğine karşı dağıldı Müller, Podolski ve Mesut. Bu da iyice top tutamamaya sebep oldu.

Eğer Arjantin bu bölümde gol bulabilseydi maçı kazanabilirdi. Fakat Arjantin'in gol bulması da zordu doğrusu. Schweinsteiger Messi'yi zaten kilitledi maçın başından sonuna kadar. Messi bu isimden kurtulsa bile karşısına diğer Alman oyuncuları görüp iyice pasifleşti. Bu durum Arjantin'in hücumda yaratıcı olmasını engelledi. Aslında Maradona'nın kullandığı sistemde, o bölgeye en uygun oyuncu Riquelme. Fakat malum kavgalarından dolayı yok. Messi ise o bölgede hakikaten harcandı tüm kupa boyunca. Ekstra 4-5 golden oldu Arjantin, Maradona'nın bu tercihiyle.

Öte yandan Arjantin'in maçın hücum yönünden yıldızı Di Maria'ydı. Boateng'e sahayı dar etti doğrusu. Ters ayaklı bir kanat oyuncusu olan Di Maria'nın bu kadar etkili olduğu bölgede, Messi yıldızlaşırdı doğrusu. En azından maç içerisinde bunu görmesini beklerdim Maradona'nın. Ama olmadı. Arjantin'in bu kısır hücumlarından gol çıkarmasını pek beklemiyordum doğrusu. Gol gelecek gibi bir tempo yapmayı başardı Arjantin ama işte o uyumsuzluk, Messi'nin de hiç etkili olamaması, üstüne Mertesacker, Freidrich, Khedira ve özellikle Schweinsteiger'in müthiş oyunu olunca Arjantin golü çıkaramadı.

68'de Almanya ikinci golü bulduğunda iş bitmişti zaten. Bunu TV başında izleyende, sahada oynayanda biliyordu. Zaten 2-0'dan sonra yokolan o Arjantin baskısı Almanya'nın santrafor arkası oyuncularını tekrar harekete geçirdi. 20. dakikadan sonra yokolan Mesut, Podolski ve Müller tekrar sahne alıp 2 gol daha getirdiler takımlarına ve maç 4-0 bitti.

Almanya'nın yeni nesil oyuncuları ve devşirmeleri Almanya'ya kesinlikle başka bir hava katıyor. Bir de Löw gibi iyi bir teknik direktör bunları iyi harmanlayıp, yeni bir karakterle Almanya sahaya sürünce hakikaten çok sempatik bir takım izliyoruz.

Maradona ise bir türlü kullanmadığı Milito ve Agüero, kadroya bile almadığı Cambiasso ve Zanetti'nin aslında ne kadar önemli oyuncular olduğunu anlamıştır umarım. Pek sanmıyorum ama şu Messi'yi de sağ forvete koy be Maradona. Olmuyor adam orada.

Hiç yorum yok: