31 Mayıs 2010 Pazartesi

Transfer Söylentileri #1

Bu aralar transferlerle alakalı, özellikle 3-4 isimle ilgili çok haber duyuyoruz. Vincenzo Grella, Miroslav Stoch, Veli Kavlak ve Yasin Pehlivan için ciddi ciddi görüştüğümüz söyleniyor. Hatta bazı forumlar, bloglar, bu transferlerin bittiğini bile iddia ediyor.


Bana göre de bu 4 isimle de görüşülüyor. Olur mu, olmaz mı bilemiyorum. Özellikle Wien'li gençlerin takıma büyük hareket getirebileceğini düşünüyorum. Tabii ki canlı olarak bir, bilemedin iki kez izledim bu çocukları. Yani çok az. Fakat özellikle Veli için Youtube semalarında bulunan Veli Kavlak Part 1, Veli Kavlak Part 2 isimli videoları izlemenizi öneririm. Çünkü bu videolar öyle sadece gollerinden oluşmamakta. Eğer Gel Gidersin isimli blogu biliyorsanız, Mustafa Yalçın beyin hazırladığı futbolcunun, maç içinde yaptığı her şeyi gösteren videoları görmüşsünüzdür. İşte bu iki videonun yapımı da onlara benziyor. Yani maç içinde ne yaptıysa görebiliyoruz. Veli'yi az çok tanımak isteyenler o videolara bakabilir.


Bir diğer isim Vincenzo Grella. Vincenzo Grella uzun süre Serie A'da görev yapmış, daha sonra 4.5 milyon € civarı bir bonservisle Blackburn Rovers'a geçmiş bir oyuncu. Burada bir iki sakatlık yaşaması tam bir performans vermesini engellese de bu sene 2010 Dünya Kupası'nda daha güzel seyredebileceğimiz bir adam. Şöyle diyebiliriz; Muhteşem top dağıtmaz, muhteşem bir tekniği yok, çok gol atacak bir yapısı yok. Fakat Galatasaray ortasahasının o kırılganlığını tek başına bile giderebilecek bir adam. Çok kart görecektir orası ayrı fakat bam güm tekme tokat oynayan Turkcell Super Lig'in sözde savunma takımlarına bir nevi ilaç olacaktır. Ayrıca Aussie'lerin Galatasaray'da iyi işler yaptığını gördük. Harry Kewell'ımızı unutabiliyor muyuz ki? Lucas ise yarım sezon oynamasına rağmen takımın en sevilen isimlerinden olmayı başardı. Grella'da da böyle bir potansiyel var. Taraftar takımı için savaşan oyuncuyu sever. Grella'yı da çok seveceklerdir.


Ve bana göre en önemli isim olan Miroslav Stoch'tan bahsedelim. Miroslav Stoch, 1989 Nitra doğumlu bir genç. 1.68 boyunda ve iki ayağını da kullabiliyor. 1995'te FC Nitra altyapısına dahil olmuş. 2005'e kadar altyapıda kaldıktan sonra FC Nitra ile 3 maç oynamış ve 2006'da Chelsea'ye transfer olmuş. Bu sezona kadar Chelsea'de neredeyse hiç(4 kez oynamış sadece) oynamadıktan sonra Twente'ye kiralanmış. Orada müthiş bir patlama yaptı bildiğiniz gibi. Twente şampiyon oldu. Stoch'un da değeri arttı. Twente kariyerinde 32 maç, 10 gol, 4 asistlik bir performansı bulunuyor. Özellikle Fenerbahçe - Twente maçlarında çok iyi işler yapmıştı. Pek takip edemedik fakat Hollanda Ligi'nin ikinci devresinde, biraz performans düşüklüğü yaşadığından bahsediliyor. Ligi takip eden arkadaşlarımız yazarsa bizde öğreniriz. Stoch'un gelmesi bana göre Milli takımda, sol kanatta şov yapan Arda'nın, Galatasaray'da göbeğe geçmesi demek olacak. Stoch - Arda - Keita gibi bir 3'lü olacak Baros'un arkasında. Stoch, Kewell'dan sonra skorer kanat ihtiyacımızı giderebilecek türde bir adam. Zaten o üçlü bir senede toplam 25-30 gol atmadığı sürece başarılı olmak zor olduğu için Stoch'un skorer yönü çok işimize yarayabilir eğer gelirse. Birebirde çok etkili bir adam olduğu belli. Fakat Türkiye'deki savunma özürünü tekmeyle kapatan defanslara karşı ne kadar dayanıklı olabilir bilemiyorum. İzleyenler çok hırslı bir oyuncu olduğundan bahsediyor. Bu kazanma hırsı Galatasaray'ın takım ruhuna da artı etki yapacaktır.

Şimdilik bu kadar diyelim. Bu 4 isim gayet iyi takviyeler olacaktır. Tabi gidecekler de önemli. Arda Turan'ı Tottenham, Arsenal ve Liverpool'un izlediği, hatta Tottenham'ın 13 milyon €'luk bir teklif sunduğu söyleniyor. Ben Arda Turan hayranı bir adamım. Çok severim Arda'yı. Fakat gitsin istiyorum. Zira basın, taraftar çok çabuk tüketiyor burada değerleri. Orada, buradaki gibi ünlü olmayacağı için çok daha rahat hayatına, futboluna konsantre olabilecektir. Gitsin. Tolga Seyhan'a değil, Rio Ferdinand'a çalım atmaya çalışırken izleyelim biz onu.

Hiç yorum yok: