1 Ekim 2010 Cuma

Aytekin Gerçekten Durmadı: Karabükspor 2 - 1 Galatasaray


Maçın ilk 10 dakikasında katledilen bir Galatasaray, Galatasaray'ın aldığı riskleri çok iyi kullanıp, sonuca gidemeyen bir Karabükspor izledik.

Galatasaray'ın oynamaya çalıştığı oyun belliydi. Oyunu tutup, ilerideki becerikli adamlarıyla gol bulmak. Bir aydır mağlubiyet almayan, rakibe doğru düzgün pozisyon vermeyen Galatasaray, aynen böyle devam edecekti kısaca. Rijkaard muhtemelen rakibin kendi evindeki direncini ve zemini düşünüp Aydın yerine Barış'la başladı.

Alakasız bir penaltı, alakasız bir faul maçı 2-0'a getirdi. Bu dakikadan sonra işlerin çok zor olacağı zaten belli bir durum. Emenike gibi hakikaten ligin en başka adamlarından biri için en rahat oyun baştan hazırlanmış oldu. Bol bol boş alan bulup hem hızını, hem de kuvvetini çok iyi kullandı ve Gökhan Zan'ı maç boyunca çok yordu. Bir de üstüne bu boş alanlarda rahatlayan Cernat eklenince Karabükspor bol bol gol kaçırmaya başladı. İlk yarıda farkı 3 veya 4 bile yapabilirdi Karabükspor.

Galatasaray ise iyice gömülen rakip savunmayı açamadı. Duran toplarda da Misimovic'in 30. dakika civarında kullandığı bir serbest vuruş dışında etkili olamayınca ilk yarı tatsız tutsuz geçti Galatasaray açısından. Bu yarıda saçmalayan Cana yerine Aydın oyuna girdi. Bence doğru bir tercihti. Zira tamamen demoralize olmuştu Cana. Onun gibi 60 adam bulanlar yine başlayacaktır söylenmeye o ayrı ya neyse.

İkinci yarı sakatlığından dolayı Neill çıkıp Ali girdi. Takım biraz daha derli toplu oynadı doğrusu. Emenike yine çok teketek kalsa da ilk yarıdaki kadar etkili olamadı. Cezasahasına pek yaklaşamadı bu yarıda. Zira Ali ile Gökhan tamamen bu oyuncuya konsantre oldu ki Karabükspor'un tek yaptığı da önce Cernat'a topu aktarmak, oradan da Emenike'yi pozisyona sokmaktı ki başarılı bir stratejidir 2-0'dan sonra.

Galatasaray her ne kadar toparlansa da en önemli pozisyonuna 60'da girmiş olması biraz da iç oyuncularının kabahatidir. Forvet sadece bir mevkiidir. Çok önemlidir evet. Ama tek forvet oynayan takımlarda forvet değil ortasahalar ön plana çıkmalıdır her zaman. Kenardan orta yapılırken içten bir oyuncu, ters kanattan bir oyuncu her daim içeri koşu yapmalıdır. Bugün bunu çok az yaptı Galatasaray. Hatta son 15 dakika hariç hiç yapamadı.

Öte yandan maç oynanırken değişik platformlarda garip şekilde sövülen Barış'ın golü geldi. Benim Barış için yazdıklarım ve beklentilerim bellidir. Bu takım rakibe baskı kurmak istiyorsa oynatması gereken iki adam var. Birincisi Cana, ikincisi Barış. Bunlardan biri, hatta ikisi sürekli takımda olursa, bu takım o kadar rakibe baskı kurar. Barış topla rezalettir, saçmasapan tercihler yapar amma ve lakin rakibe baskıyı en ileride yapar, en ileride rakibi bozar. Sarp ile Ayhan rakibin topu almasını bekleyip, hatta topla dribbling yapmasını bekleyip sonra hamle yaparken Cana ile Barış topu almasına müsade etmemeye çalışırlar. Bu da ya faul ile sonuçlanır, ya top kazanmakla. Barış'ın neden oyunda olduğunun mantıklı açıklaması budur bana göre. Golü de klasik cezasahası dalışlarından birinde bulmuştur zaten.

Sonuç olarak Galatasaray maçı kaybetti, 60. dakikaya kadar çok da verimsiz oynadı. 4 haftanın aksine aldığı riskler dolayısıyla pozisyon verdi fakat bu takım 4 hafta boyunca yalancı bahar falan yaşatmadı. Hakederek maçlarını kazandı, savunma performansını yükselterek maçlarını kazandı. Şu maçın ilk 10 dakikası hakemin şovuna kurban gitmeseydi muhtemelen yine böyle olacaktı.

Ama akbabalar için gün yeniden doğdu orası ayrı.

2 yorum:

yunus dedi ki...

hahaha kardeşim hangi gözle maçı izliyorsan tebrik ediyorum.bu maç + kazandığınız son maçların hangisinde gs iyi oynadı ki hakeme vs ye suç atma hakkını kendinde buluyorsun.

bir akbaba olarak günün zaten doğduğunu, güneşin hep en tepede durduğunu söyleyeyim.ben son yıllarda gs nin kağıt üzerinde bile bu kadar kötü olduğu bir sezonu hatırlamıyorum

Plaseyi Hanri Gibi Vuruyorum dedi ki...

İyi oyun kavramı nedir? İyi oyun illa topa yüzde 80 sahip olup, 600 pas yapıp, 50 gol pozisyonuna girmek midir?

İyi oyun göze hoşgelen oyun mudur? Galatasaray doğru oynamıştır, haketmiştir. Kötü oynasa bile kimsenin Galatasaray'ın canını yakmak gibi bir hakkı yoktur.

Boş boş konuşma.