22 Ekim 2010 Cuma

Schuster'i Yedirmeyin!


Son 3-4 maçtır kötü sonuçlar alan Schuster'e saçmasapan eleştiriler başladı bir Türk Spor Basını klasiği olarak. Pierre van Hooijdonk'un Quality Turkish Medya lafı aklıma geliyor direkt. Buradaki ironi sebepleri Rijkaard'a olduğu gibi Schuster'in başına da gelmek üzere.

Bugün Sinan Engin, Schuster için "Mentalite yoksunu." demiş. Şimdi Sinan Engin'e sorarlar "Sen kimsin ağa?". Şu hayatta ne başarın olmuş, hangi mentaliteye sahipsin ki Schuster gibi hem futbolcu, hem de teknik direktör olarak gayet iyi bir kariyere sahip adama bu lafı demekten çekinmiyorsun. Sen kimsin ya? Kimsin? Liverpool'dan 8 tane yiyen takımın kurucularından birisin, abuk subuk adamları Beşiktaş'a dolduran isimlerden birisin. Ne mentaliten vardı senin?

İşin bir başka boyutu ise burası Türkiye. Burada farklı döner işler mantığı. Abi siktirip gitseniz ya bu ülkeden? Bu güzel sporun kanını emmeye doymadınız arkadaş bir türlü. O olmadı, bu olmadı, şu hiç olmaz gibi ne altyapısı, ne de doğruluk payı olan eleştirilerle kolay para kazana kazana beyninizi yokettiniz, şimdi beyinlerimize aynı mantıkla saldırıyorsunuz.

Schuster'in hocalığını bilmeyen gitsin öğrensin. Beşiktaş'a oynattığı, oynatmaya çalıştığı futbolu göremeyen, maçı götüyle izleyip, gözüyle skor tabelasına bakan, yorumunu bu gözlemlerine(!) dayanarak yapan adamlar defolsun gitsin. 15 kişilik, en iyi 2 adamı olmayan Beşiktaş'ın dün oynadığı futbolu beğenmeyecek kadar kör olan bu oyunu sevmiyordur abi zaten. İzleme madem sevmiyorsun. Ne gerek var? Türkiye'nin Lampard'ı olma yolunda olan Necip'e tek cümle övgü yazmayan, geçen sene hiç ortalarda yokken bu sene ciddi ciddi katkılar vermeye başlayan Nobre'ye dikkat edemeyen adamlar yok olsun bu gazetelerden, dergilerden.

Defans çizgisini kendi cezasahasında tutan takımdan, defansını ortasahaya çeken, hücumlara katılan bir takıma evrilmek üzere Beşiktaş. Bu futbolcuların kendi isteğiyle, kendi arzusuyla olmadı. Bu Schuster'in takıma attığı, kendi futbolcularının beynine kazıdığı imzasıdır. Benim, Galatasaraylı bir futbolseverin Beşiktaşlılardan ricası şudur;

Schuster'in altını oymalarına izin vermeyin. Bu sisteme, bu beyine güvenin. Daha bir çok haber, bir çok "Schuster kim ya" mallıkları göreceksiniz. Bunların etkisinde kalmayın.

Rijkaard'ı kurda kuşa, ite köpeğe kurban vermiş bir takımın taraftarı olarak, güzel oyunu Türkiye'ye getirmeye çalışan bir diğer adama aynı muamele gelsin istemiyorum. Schuster Beşiktaş için, Türk futbolunun ve Türkiye liglerinin gelişmesi, modernleşmesi için bir şanstır.

İyi değerlendirin.

1 yorum:

emintheminc dedi ki...

olağanüstü yazmışsın abi,tebrik ediyorum..