26 Mayıs 2010 Çarşamba

Türkiye 2 - 0 Kuzey İrlanda


Pek keyifli olmayan bir maç izledik.

Bunların sebepleri var elbette. Birinci ve en önemli sebep havanın çok sıcak olması. Daha sonra sahanın ebatının K. İrlanda için avantaj, bizim için dezavantaj yaratacak derecede küçük olması. Son olarak ise rakibin çok kötü bir takım olması sebebiyle oluşan konsantrasyon ve hırs eksikliği.

Bunların arasında bizi ilgilendiren saha ebatı. Zira elemelerde bu boyutta sahalarla karşılaşabiliriz. Yani oyunu açmanın pek mümkün olmadığı, 4-1-4-1 ile bütün sahanın aralık verilmeden savunulabildiği sahalarda oynayabiliriz. Bugün bunun bir testiydi ve ilk yarıdaki oyunla sınıfta kalırken ikinci yarıda 4 isimle böyle bir sahada bile avantajlı olabileceğimizi kanıtladık.

Avantaja gelmeden önce ilk yarıyı konuşalım;

Türkiye'nin sahaya çıkardığı 11'in yüzde 70'i yedek ağırlıklı oyunculardı. Kim girebilir o kadrodan ilk 11'e? Servet, Tuncay ve Hamit. Bu sebeple diğer oyuncular için bir test maçıydı. Öncelikle genelde yedek kalacak isimlerden Nuri ve Selçuk'un çok etkisiz kaldığını belirtelim. Başta dediğimiz saha koşullarında oyunu açmak için dikine oynamak, adam eksiltmek zorundasınız. Fakat iki oyuncuda hiç sorumluluk almadılar. Sürekli markaj dışından takımı yönetmeye kalktılar fakat boşluk bulamadılar haliyle. Bu sebeple gerek göbekten, gerekse kanatlardan hiç etkili olamadık. Tuncay'ın hırslı oyunuyla yarattığı 1-2 pozisyon var o kadar. Fakat organizeyi geçtim, bilinçli ataklar değil bunlar.

İkinci yarı ise ilk başta bahsettiğim avantaj işlemeye başladı. Özellikle Sercan'ın oyuna girişi, Tuncay'ın forvet arkasına geçişiyle birlikte hem defansın arkasına daha rahat sızmaya, hem de hücumun temposunu arttırmaya başladık ki ikinci yarının hemen başında Sercan'dan klasik bir Torres golü izledik. 10 pozisyonun 6'sında bunu yapabilse Sercan şu an Bursaspor'un kapısında yatıyor olurdu Avrupa kulüpleri.

Daha sonra oyuna giren Semih - Emre - Arda üçlüsüyle ise tamamen dikine oynayan, Emre'nin önderliğinde İrlanda ortasahasının kilidini bir çok kez açabilen bir takım izlemeye başladık. Semih'in özellikle ortasahaya gelip pas trafiğini hızlandırmasıyla rakibin alan savunması yavaş yavaş çökmeye başladı. Oyun böyle giderken Emre'nin dribblingi, topu Semih'e yuvarlaması, Semih'in cezasahası üstünden müthiş bir golcü vuruşuyla topu köşeye plaselemesiyle maçı 2-0'a getirdik. 2-0'dan sonra Emre - Arda bağlantısıyla pozisyonlara girmeye başladık ki Arda'nın desteğe gelen solbeki müthiş kullandığı 2-3 pozisyon gördük. Bu bağlantının bize elemelerde çok iyi işler yaptıracağı aşikar. Arda'nın bu sezon skorer olarak da performans göstermesi bu bağlantının işe yararlılığını çok arttırıyor.

Şöyle maça bakarsak Sabri'nin ikinci yarı performansının ve ikinci yarı oyuna giren İsmail'in hücum desteğinin etkileyici olduğunu söyleyebiliriz. Öte yandan Ozan İpek'in de gayet iyi bir kanat oyuncusu olduğunu görmüş olduk. Daha tecrübesiz fakat 1 sene içinde Bucaspor'dan, Bursaspor'a gelip şampiyonluk yaşamış, oradan Milli takım seviyesine yükselmiş bir oyuncu için daha fazlasını şimdilik beklemek hayal olur. Bir diğer Bursaspor'lu Sercan'ın ise oyuna sonradan girip müthiş işler yaptığını söylemek lazım. Sağ forvette de verimli olabileceğini görmüş olduk. İnanılmaz hızlı bir adam. Son vuruşlarını daha istikrarlı yapmayı öğrenir umarım. Tuncay'ın da çok iyi oynadığını belirtelim.

Onur'un yan top zaaflarından blogda bahsetmiştik. Kısa boyu ve pek kalıplı biri olmaması bu tip topları hep tehlikeli yapacak O'nun için. Bunun dışında kendini gösterebileceği bir durum oluşmadı. Caner aynı rezillikte oynamaya devam ediyor. Bütün tercihleri hatalıydı, tüm çıkışlarında dönmekte güçlük çekti. Çok zor şu haliyle solbek oynaması. Sol açık içinse Arda bir numaralı aday gözüküyor. Öte yandan Ozan İpek ve Volkan Şen ise Caner'den daha iyi performanslar sergilediler. İbrahim Toraman ise uzun bir aradan sonra formayı giydi. Topla çıkışları daha hızlı yapması lazım. Çok oyalanıyor. Önündeki boşluğu direkt topla katetmeli.

Sonuç olarak dar alanda da iyi işler yapabilecek, çözüm üretebilecek oyuncu topluluğumuzun olduğunu görmek açısından iyi bir maçtı. Tabii ki rakip sadece güzel kapandı fakat bu yapılan pasların, organizasyonların sürekliliği için böyle rakiplerle oynamak şart.

3'te 3 ile gidiyor milli takım. Bundan sonraki ABD maçı kuvvetimizi test etmek için en önemli maç olacak.

Hiç yorum yok: