27 Eylül 2010 Pazartesi

Kasımpaşa 2 - 6 Fenerbahçe


İlk yarı en kolay zorluk seviyesinde oynanan bir PES maçı gibiydi. Ortasaha yok, stoper yok, iki takımda da topu alan oyuncu top sürüp çok rahat tehlikeli bölgeye topu getirdi. İki takımın da bunu engelleme durumu olmadı. İkinci yarı Fenerbahçe tempoyu düşürüp, Yobo'nun katılımıyla savunmayı sağlama alınca kalite farkı ortaya çıktı.

İlk yarıdaki oyun için yazacak gerçekten bir şey yok. Bu kadar kalitesiz bir futbolun 5 gol getirmesi halı sahalarda olur sadece. Yenen goller, yapılan hatalar, Bilica'nın, Andre Santos'un felaket derecede kötü oyunu vs. Gerçekten iki takım adına da elle tutulur tek yan yok. Belki Emre'nin müthiş golünden bahsedebiliriz o kadar. Bir de Kasımpaşa'nın ilk golde 2 adamla yaptığı organizasyon.

İkinci yarı ise tempoyu düşürdü Fenerbahçe, biraz daha sakin oynadı ve direkt olarak kalite belli etti kendini. Şu maç 6 oldu ama hakikaten Fenerbahçe'nin oyunu, özellikle defansı felaket. Solbekte Andre Santos veya Caner ikisi de aynı tip adamlar. Savunmada hiç yoklar. Bilica'da eklenince buraya Gökhan ile Lugano'ya kalıyor iş. 2 adamla da bir yere kadar savunuluyor zaten.

İkinci yarıdaki toparlanmada Fenerbahçe'nin biraz olsun topun gerisine geçmesinin de etkisi büyük. Dia, Niang gibi hızlı hücumu çok seven adamları Alex iyi kullanır. Hem kendi oyununu, hem takımının oyunu parlattı Alex. Öte yandan Dia'nın da performansı çok iyiydi.

Niang'ın Fenerbahçe'de 10-15 golü çok rahat aşabileceği belliydi. O yolda da devam ediyor zaten. Hem topla, hem topsuz oyunda çok iyi işler yapıyor bu adam. Fenerbahçe'nin yıllardır aradığı, Fenerbahçe'ye Baros etkisi yapabilecek bir adam olduğu belliydi zaten. Daha da iyi olabilir. Fakat bu da Fenerbahçe'nin toparlanmasına bağlı.

Konuşulacak pek bir şey yok. Alex'in ve Emre'nin güzel golleri, iki takımın da rezil savunma performansı, rezil ortasahaları ve buna rağmen olan 8 gol.

Çok enteresan bir maç oldu çok.

Hiç yorum yok: