2 Eylül 2010 Perşembe

Galatasaray Transfer/Kadro/Sistem Değerlendirmesi


Galatasaray toplamda 9 isim alarak transfer sezonunu kapatmış oldu. Peki bu 7 isim, 2 yıldır aranan 1 ismi doldurabilir mi? Maalesef bunun cevabı şimdilik hayır.

Bu 9 isimden şüphesiz en çok ses getiren isim Misimovic. Gelişinin Galatasaray'ın sistem değiştirişine işaret olduğu aşikardı zaten. Misimovic müthiş bir forvet arkası oyuncusudur. Fakat 4-3-3 sisteminde böyle bir adama yer yoktur. Eğer Misimovic'in alınacağı kararlaştırıldıysa Rijkaard zaten Eskişehirspor maçında yaptığı 4-2-3-1/4-3-3 karışımı taktiği tamamen 4-2-3-1'e veya 4-4-1-1'e çevirecek demektir. Bu sistemle de iş bitmiyor. Misimovic'in arkasında oynayacak 2 isim çok iyi seçilmeli. Hiç sevmesem de Ayhan'ın Skibbe'nin 4-2-3-1'ine yaptığı iyi katkıyı unutmak mümkün değil. Bu sebeple o 2'liden birinin Ayhan olacağını düşünüyorum. Diğer isim ise Eskişehir maçındaki oyunuyla yavaş yavaş ısındığını gördüğümüz Cana veya 3 maçtır bana göre takımın en çok iş yapan oyuncusu Barış olacaktır. Sarp şu an için yedek kadroda olacaktır muhtemelen.

4-2-3-1 aynı zamanda Baros'un kendini bulduğu, hem UEFA hem de Süper Lig'de müthiş işler yaptığı sistemdir. Bu sebeple Baros'un daha fazla pozisyona gireceğini ve çok daha fazla skor üreteceğini düşünüyorum. Skibbe'nin oluşturduğu Lincoln, Kewell, Arda, Baros dörtlüsünün potansiyelini hepimiz hatırlıyoruz. Şimdi elimizde oluşturabileceğimiz bir Misimovic, Arda, Baros, Elano/Kewell dörtlüsü var. Misimovic'in Lincoln'den çok çok daha istikrarlı ve sağlam olduğunu düşünürsek umutlanmak için bir sebebimiz olabilir. Fakat sorun bu 4'lünün arkasındaki bağlantı noktası. Ayhan Skibbe döneminde yapabildiği katkıya tekrar ulaşabilir mi? Sanmıyorum. Hem 3 sene geçti, hem de form durumu olarak şu an kesinlikle iyi değil. İyi değil demeyelim de istikrarsız diyelim. Bu sebeple bazı maçlarda sıkıntı çekecek olmamız büyük bir ihtimal. Eğer ismi geçen Annan transferi olsaydı bu sorunu biraz olsun giderebilecekti. İş şu an için Arda'nın ve Misimovic'in, hatta Kewell veya Elano'nun da omuzlarında biraz. Daha fazla geriye gelip, daha fazla top taşımaları, yani daha fazla efor sarfetmeleri gerekecek.

Öte yandan solbeke yapılan Insua takviyesi ise hücumda çok daha fazla seçenek kullanmamızı sağlayacak. Galatasaray'ın en büyük sıkıntılarından biri sağ bölgeyi iki seçenek olarak kullanabilirken, yani hem beki, hem kanat oyuncusunu hücumda kullanabilirken sol tarafta genellikle Arda'nın tek başına iş yapmaya bırakılmasıydı. Hakan Balta hücumla pek ilgisi olmayan bir adam. Sabri çıktığında savunmayı üçleyip, hücumdaki takıma daha güvenli bir geri hat oluştursa da artık bu işi önliberonun veya ön liberolardan bir tanesinin yaptığını, hatta hücumdaki takım için bu durumun daha yararlı olduğunu bilmek lazım. İşte Insua hücuma çok katılan ama savunma konusunda da gayet iyi yetenekleri olan bir bek. Yıllardır Liverpool'da, yani Premier Lig'de oluşu onun tempo konusunda bir sıkıntısı olmayacağına işaret. Sabri gibi sürekli oyunun iki tarafınında içinde olan bir bek varken artık sol bekimizde böyle olacak. Daha efektif sol kanat hücumları izleyebileceğiz.

Yeni gelen isimlerden sonra kadroda alternatifin çoğalması ise iyi oldu doğrusu. Muhtemelen yedeklerde Pino, Kewell/Elano, Mustafa Sarp gibi isimler de olacak. Eskişehirspor ve Karpaty maçlarında yaşadığımız olağanüstü alternatif sıkıntısı daha olmayacaktır. Bu da yine Galatasaray'ın sadece 15-16 kişiyle oynamak zorunda kaldığı devir de sona ermiş oldu.

Çok sancılı, çok sinir bozucu bir transfer dönemi böylece bitmiş oldu. Galatasaray'ın hala belli başlı eksiklikleri doldurulmamış olsa da tek başına Misimovic bile bir umut ışığıdır.

Hayırlı olsun.

1 yorum:

Tamer dedi ki...

4-2-3-1 sisteminde hazırlık maçlarında beğendiğim Cumhur yada Musa'yı oynatırsak takıma bir genç daha kazandırabiliriz. Ben Ayhan veya Mustafa Sarp'ın yerinde Cumhur veya Musa'nın oynamasını isterim açıkçası. Galatasaray'ın o bölgeye devre arasında veya önümüzdeki sezonda mutlaka 2 Türk oyuncu alması gerekiyor.