26 Şubat 2011 Cumartesi

İ.B.B 3 - 1 Galatasaray | Sorun Nerede?

61'e kadar maç Galatasaray'ın çok iyi oynamasa da kendi elinde bulundurduğu, istediğini yaptığı, rakibe pozisyon vermediği bir maç olarak geçiyordu. Hatta Stancu'nun net kaçırdığı bir pozisyon da vardı 45-61 arası.

Ne olduysa buradan sonra oldu zaten. Klasik bir maç yazısı yazmayacağım. Çünkü durum taktikle, teknikle, hocayla, futbolcuyla anlaşılacak bir şey değil. Galatasaray 3 senedir bu durumda. Çok iyi oynadığı maçı rahat veren, ilk çekilen şutta golü yiyen, rakip oyun oynamasa bile onu pozisyona sokan vs.

3 yılda futbol anlamında rezalete doğru koşar adım gidiyoruz. Her sene, bir önceki seneden daha kötü oluyoruz üstelik. Ben ne kadar kabul etmek istemesem de bu durumu böyle maalesef. Bugün Belediye top oynamadan 3-1'i buldu. Top oynamadı yahu. Ne o etkili kontraları vardı, ne sağlam savunmaları, ne agresif oyunları. Hiçbiri yoktu ve 0-1'den 3-1'e sadece 15 dakikada skoru getirdi.

Evet Hagi iyi bir teknik direktör değil. Bunu kendi de söylüyor zaten. Ama iyi de bize dünyanın en iyi teknik direktörlerinden biri de geldi; Frank Rijkaard. Ama aynı sıkıntıları o da yaşadı. O da anlam veremedi. Oyuncular kalitesiz dedi. Evet kalitesizlik var. Bu gün gibi ortada. Ama hakikaten tek sorun bu mu? Tek sorun Sarp'ın oynaması mı gerçekten? Ne bileyim 2 senelik kaybı Sarp mı yaptı sadece? Ben artık kalitesizlikten öte bir sorun olduğunu düşünüyorum. Çünkü benim mantığım kalitesiz futbolcu kavramının Galatasaray'ın bir numaralı sorunu olduğu düşüncesini siliyor. Bu değil.

Teknik direktör hiç değil. Gerets'ler, Kalli'ler, Skibbe'ler, Bülent Korkmaz'lar, Rijkaard'lar vs. Hepsi mi suçlu? Evet klasik bir soru, klasik bir düz mantık ama hakikaten hepsi mi suçlu? Eğer böyleyse işimiz kolaylaşır aslında. Bütün Galatasaraylıların yatıp kalkıp dua etmesi gerekir sorunun çözümünün bu olması için. Keşke tek sorunumuz teknik direktörler olsa. Dünya'nın en kolay çözümü olurdu çünkü.

Bugün Hagi'nin suçu yok muydu? Vardı tabii ki. Yekta'nın olmaması, geç gelen hamleler hatadır ve ilk de değildir bu. Yalnız sorun bu hata değil. Bu hata ne zaman sorun olur? Mesela takım şampiyonluğa giderken böyle bir hata yapılır işte burada sorunun ana kaynağı teknik direktör olur. Galatasaray 3 senedir şampiyonluğu geçtim, ilk 2'ye oynayamıyorsa sorun teknik direktörün hatalı 11 seçimi veya maç içindeki hamleleri değildir.

Bugün taraftar büyük sıkıntılarla oraya gitmişti. Haklarını teslim etmemiz lazım. Biz evde bile üşürken Allah'ın dağında desteklediler Galatasaray'ı. Maçın sonuna doğru Misimovic tezahüratı yapıldı. Olası kupadan elenme durumunda "Hagi İstifa" diye de bağıracağının sinyalini çaktı. Zaten bugünkü tezahürat "Hagi İstifa"'nın dolaylı yoldan söylenmesiydi. Ama sorun bu değil ki? Hagi gitse, yerine Mourinho gelse farklı mı olacak?

Yukarıda yazdığım gibi keşke bu kadar kolay olsa da düşünmekten kafayı yemesek! Keşke bu kadar kolay olsa da kendimizi tekrar edip, okuyana işkence çektirmesek. Ben bu düğümü çözemiyorum. Tek fikir var aklımda kim varsa bu takımda yollayıp; başta yönetim, futbolcu, antrenör, yeniden bir takım kurmak. Galatasaray'ı resetlemek.

Başka bir kurtuluş reçetesi, başka bir çıkar yolu ben bilmiyorum.

Düşünemiyorum.

Hiç yorum yok: