21 Ekim 2010 Perşembe

Hagi Gelir


Galatasaray'ın teknik direktörü Gheorghe Hagi oldu. Hagi aşktır, Hagi umuttur, Hagi sevgidir. Bu yüzden ne kadar umutsuz insan varsa yüzlerinde bir tebessüm belirmiştir şimdi. Zira Hagi ile Galatasaray artık eşitidir birbirlerinin. Hagi deyince akla ne Romanya, ne Steaua Bükreş gelir. Galatasaray'dır artık bizim için onun eşiti.

Bu hamle peki doğru mudur?

Birincisi basında ve taraftar arasındaki bir çok insan gibi Hagi'nin başarısız bir teknik direktör olduğunu düşünmüyorum. Geldiği dönemdeki şartları, zorlukları, takım değil ama yönetim içindeki şeref yoksunlarını hatırlayanlar Hagi'nin kurduğu takımın, oynattığı oyunun kıymetini çok çok daha iyi anlayacaklardır. Bu yüzden ben Hagi'nin teknik direktör olarak bizde başarısız olduğuna asla katılmam. Üstelik saf Galatasaraylı'dır kendisi. Diğer takımlardaki performansı zerre ilgilendirmez beni.

Öte yandan Hagi karaktersizlik yapacakları, armayı değil kendini düşünenleri asla affetmez. Hakan Ünsal'ı yollayan, Hakan Şükür'ün şovlarına Cafercan ayarıyla cevap veren, üstelik o kadar kötü kadroda bunu yapabilecek cesarete sahip olan müthiş bir liderdir. Karar vermede en ufak sıkıntı yaşamaz. Doğru veya yanlış her zaman oradadır. Fenerbahçe'ye 5 sallayan, daha sonra Kadıköy'de yenilirken Fenerbahçe taraftarının laf atmalarına, onlardan korkmadan 5 işareti yapabilen bir adamdır. O stadyumda Gerets'e, Mondragon'a atılanları düşününce cesaretinin ne boyutta olduğunu anlayabiliyoruz. Bir de maçı iptal etsem 50.000 kişi Kadıköy'ü yıkardı diyebilen zavallı hakemler var. Neyse.

Hagi'nin yerli oyunculara sözünü dinletebileceği, özellikle altyapı çıkışlı isimlerin kendisine çok büyük saygı duyacağına eminim. Diğer taraftan şu an Galatasaray'da Hagi karakterinde çok adam var. Baros, Kewell, Cana, Neill gibi hakikaten hırs ve karakter abidesi isimler Hagi'nin vazgeçilmezleri olur. Sahada korkmayan, sorumluluk alan, sakatlanana kadar forması için çarpışan adamlar bunlar. Bu adamların yanına Bosnalı olan, hırslı bir adamı, Misimovic'i motive edebilirse harika verim alabilir yabancılardan. Tek sorunu Elano ile Pino'da yaşar diye tahmin ediyorum. Onlardan ne kadar verim alırsa, o kadar ekstra katkı olur takıma.

Bir diğer açı ise gençlere verdiği önem. Zafer, Cafercan, Arda, Uğur gibi isimler Hagi tarafından futbola sunulmuş isimlerdir ve Hagi'nin gençlere verdiği önemi Emre Belözoğlu'na altyapıdan çıktığı zamanlarda gösterdiği ilgiden anlayabiliriz. He Emre Galatasaray'dan çok erken koparak Hagi'den öğrenebileceği tonla şeyi ıskalamış olsa da attığı paslardaki yüksek isabet, topa vuruş şekli açısından Hagi'den hala izler taşımaktadır. He hiçbir zaman 10'un öğrencisi olmaya layık olamamıştır orası ayrı.

Gençlere dönersek Hagi'yi hazine gibi görmesi gereken isimler kadromuzda var. Emre Çolak, Berkin Aslan, Cumhur gibi isimler hem şut, hem oyun görüşü, hem karakter anlamında Hagi'nin ağzının içine bakmalılar. Gerekirse ekstranın ekstrası çalışmalar yapmalılar Hagi'yle. Hagi'den ekstra ödevler istemeliler. Hagi'nin kapısını çalıp sohbet etmeliler. Zira Hagi bunlara açık bir öğretmendir. O eğitmendir. Yeter ki istesinler. Hagi'nin hiçbirini geri çevireceğine inanmıyorum. Özellikle ve özellikle Emre Çolak'ın ne yapıp edip Hagi'den öğrenebildiği kadar şey öğrenmesi gerekiyor.

Hagi çok büyük bir isimdir. Bugün Hagi'yi izleyip de teknik direktör olarak Galatasaray'a dönmesine sevinmeyen Galatasaraylı yoktur. Olmamalıdır da zaten. Hagi bu camia için çok şey yapmıştır, aldığı paranın hakkını defalarca vermiş, bu armayı bir kez olsun yüzüstü bırakmamıştır. Haftasonu oynanacak derbiden önce takıma geçecek kadar yüreği de vardır. Arma 10'u göreve çağırmıştır, O da geliyor. Hagi ile Galatasaray arasındaki bağı hiçbir şey zedeleyemez. Bu sözlerim ona zamanında bir kaç şerefsiz yönetici yüzünden "HIRSIZ" diye bağıran gerizekalı taraftarlarımızadır. O gün Hagi'yi savunmaya kalkan gerçek Galatasaraylılara saldıran bu zavallılardan çoğu bugün yine tribündedirler. Umarım rant, bir kez daha Galatasaray armasından önce gelmeyecektir.

Bu arada Hagi'nin yardımcısı ise Tugay Kerimoğlu oldu. Atletico Bilbao maçındaki o unutulmaz son dakika golünün mimarı olan bu iki güzeller güzeli adam umarım yine çok çok iyi anlaşacaklar. İki karakterli, üst düzey futbol bilen, büyük Galatasaraylı adamlar umarım takımı rotasına sokacaklardır. Şu saatten sonra taktik, teknik konuşulmaz. Liderlikler, hırslar, hamleler ön plandadır.

Bu iki büyük adam bunları başarabilecek güçte ve bilgidedirler. Frank Rijkaard'ın gidişi bizi çok üzdü. Çok kırdı. Fakat Hagi gelirken surat asık kalamaz. Hagi'den tek arzum Frank Rijkaard ile bir şekilde iletişim kurup O'nun altını oyan, takımı satan rezil şerefsizleri öğrensin ve hepsini kadro dışı bıraksın. Başka bir şey istemem kendi adıma.

Tüm Galatasaray camiasına hayırlı olsun güzel adamlar.

Hiç yorum yok: